Bakanlık 100 bin fidanlık “enerji ormanı” oluşturuyor

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, çevreyle uyumlu enerji ve maden politikası kapsamında önemli bir ağaçlandırma çalışmasına daha imza atıldı.

Orman Genel Müdürlüğü işbirliğiyle geçen yıl Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Üvecik köyü sınırlarında meydana gelen orman yangınının ardından zarar gören bölgenin yeniden yeşertilmesi için harekete geçen Bakanlık, yaklaşık 100 hektarlık alanda 100 bin fidanı toprakla buluşturuyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, bu kapsamda düzenlenen ağaç dikim törenine katılarak sahadaki çalışmaları yerinde inceledi. Fidan dikim sürecine eşlik eden Demircan, işçilerle sohbet ederek bilgi aldı ve dikilen fidanlara can suyu verdi.

20 milyon fidanlık rehabilitasyon gerçekleştirildi

Açıklamada, ağaç dikim törenindeki konuşmasına yer verilen Demircan, yangından zarar gören bölgeye ağırlıklı olarak zeytin ve fıstık çamı türlerinde fidanların dikildiğini belirterek 100 bin fidanın şu ana kadar 50 bininin toprakla buluşturulduğunu bildirdi.

Demircan, enerji ve madencilik politikalarının çevreyle tam uyum içerisinde yürütüldüğüne dikkati çekerek, “Madencilik faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdiğimiz rehabilitasyon çalışmalarıyla bugüne kadar yaklaşık 15 bin hektarlık alana 20 milyon fidan dikilmesini sağladık.” değerlendirmesinde bulundu.

Enerji sektöründen 2028’e kadar 10 milyon fidan hedefi

Enerji sektörüyle birlikte 2028’e kadar 10 milyon fidan dikme hedefi belirlediklerini kaydeden Demircan, “2019’dan bu yana yaklaşık 4,5 milyon fidanın dikimini başarıyla tamamladık. Kalan kısmını da Orman Genel Müdürlüğümüzün katkılarıyla, ülkemizin farklı bölgelerinde toprakla buluşturmaya devam edeceğiz.” bilgisini paylaştı.

Demircan, Bakanlığın çalışmalarının merkezine “önce insan, sonra çevre, sonra katma değerli üretim” ilkesini yerleştirdiğini kaydetti. “Çevreye zarar vermeden çevreyle uyumlu şekilde, çevreyle uyumlu şekilde enerjinin üretilebileceğini gösteriyoruz.” ifadesini kullanan Demircan, iklim değişikliği, su ve kaynak sıkıntılarının giderek arttığı bir çağda çevreyle uyumlu madencilik ve enerji yönetiminin Türkiye’nin temel yaklaşımı olduğunun altını çizdi.