Connect with us

Son Dakika

Bakan Yumaklı: Üreticilerimizi TARSİM sigortası yapmaya davet ediyorum

Published

on



Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Giresun’da zirai dondan etkilenen fındık bahçelerini ziyaret etti.


Zirai don olayıyla alakalı, özellikle çok yıllıklı bitkiler diye ifade edilen meyve çeşitlerinde farklı derecelerde etkilenmeler olduğunu belirten Yumaklı, “Ben özellikle Giresun’un fındık üretimindeki yüzde 13’lük payıyla önemli etkiye sahip olması sebebiyle buradan bir açıklama yapma ihtiyacı hissettim.” ifadelerini kullandı.


“Son 30 yılın en düşük sıcaklığı kayıtlara geçti”


Küresel iklim değişikliği etkisinin artık yadsınamaz bir gerçek olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, “Hayatımızın tam göbeğinde. Son 30 yılın en düşük sıcaklığı kayıtlara geçmiş oldu. Artık bundan sonra da çok farklı vesilelerle belki kimi yerde zirai don, kimi yerde sel, taşkın ya da kuraklık gibi farklı şekillerde bu iklim etkisi karşımıza gelmiş olacak.” diye konuştu.


“34 ilimiz etkilendi”


Tarihin en büyük don olayından bahsettiklerine dikkat çeken Yumaklı, 34 ilin zirai don hadisesinden etkilendiğini belirterek şöyle devam etti;


Giresun da dediğim gibi bu illerden bir tanesiydi. Özellikle belli bir rakımın üzerindeki tarlalar, bahçeler çok daha fazla etkilendi. Daha ilk andan itibaren ekiplerimiz sahadaydı. Burada bir parantez açmak istiyorum. Şubat ayının sonlarında Mersin, Adana ve Hatay’da da benzer şekilde o bölgede üretilen ürünlerin zarar görmesi söz konusu olmuştu. Yine orada da aynı şekilde arkadaşlarımız ilk andan itibaren üreticilerimizin yanında oldular. Burada sadece olay olduktan sonra değil, olmadan evvel de meteorolojinin uyarıları nispetinde ne yapılması gerekiyorsa bunu da üreticilerimizle birlikte yapmak üzere yine arkadaşlarımız sahadaydı. Geçtiğimiz salı gününden itibaren aslında bu son yaşanan don olayının etkilerini azaltmak üzere arkadaşlarımız çalışmalarına devam ettiler.


 


“TARSİM sigortası olanlar ödemelerini alacaklar”


Tabii bugünün teknolojilerinin yetebildiği, işte o etkiyi azaltabilecek şeyler de sınırlı maalesef. Dolayısıyla burada bazı meyvelerde hasar çok fazla oldu. Cumhurbaşkanımız açıkladı. Tespitler devam ediyor. Bu tespitlerin devamından sonra TARSİM sigortası olanlar, sigorta poliçelerinin kapsamında olanlarının ödemelerini alacaklar. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı ancak sigortası olmayanlar için de bu hasar tespit çalışmalarının sonrasında hasarları nispetinde, don hadisesinin olduğu zamana kadar o tarla için, o bahçe için ne harcama yapılmışsa, ne gider olmuşsa onların bedelini de hasarları nispetinde alacaklar.


Basitleştirmek için ifade etmek istiyorum. Diyelim ki siz bahçenize 1000 liralık masraf yaptınız, hasarınız yüzde 100 ise o 1000 lirayı alacaksınız. Hasarınız yüzde 50 ise 500 lirasını alacaksınız. Bu yönde elbette bu bir süreç ve bir takvim var. Tamamen fiziki şartların da bu hasar tespitine izin vermesi gerekir. Bazı yerlerde bu daha çabuk olacaktır, bazı yerlerde belki biraz sarkacaktır ama bu işlemi gerçekleştirmiş olacağız.


 


Genellikle açıklamalarımızı yaparken biz meyve çeşitlerinde diye bahsettik. 34 etkilenen ilde 16 çeşit ürünün etkilendiğinden bahsettik. Çok sıklıkla geldiği için ben şimdi bu ürünlerin hangilerinin olduğunu ilk kez burada açıklamak istiyorum: Armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz, limon, mandalina, nektarin, portakal, şeftali, üzüm ve fıstık. Yine burada TARSİM’in önemini belirtmeden geçemeyeceğim. Ekonomik ağırlığı çok yüksek olan ya da bir ilin geçim kaynağı olarak addedilebilecek ürünlerin sigorta oranları maalesef düşük, istediğimiz seviyede değil. 


Bugünden itibaren bütün üreticilerimizi TARSİM sigortası yapmaya bu vesileyle davet etmek istiyorum. Elbette biz bunların çalışmalarını yapacağız, çok farklı belki kampanyalarla yapılması gereken birtakım uygulamalarla bunların dağılmasını, genişlemesini sağlayacağız ancak şunu belirtmek istiyorum: Bu, sadece devletin arzusu nispetinde başarılı olabilecek bir husus değil, üreticilerimizin de buna destek vermesi gerekir.


Diyelim ki sizin ürününüzün dondan ya da farklı iklim koşullarından etkilenmesi söz konusu olabilecek, bunun için de bazı ekipmanlar var, siz bu ekipmanları almak istediğinizde bunun yarısını devlet olarak biz karşılıyoruz zaten. Eğer devlet olarak yarısını karşıladığımız bu ekipmanı siz kullanıyor iseniz bunun tarım sigortası poliçe bedelini yüzde 25 ile yüzde 35 arasında bir iskontoyla yapıyoruz. Eğer bu bahçe sahibi kadın ise genç ise bu kardeşlerimizin de bu poliçe bedellerinden belli oranlarla indirim almasını sağlıyoruz. Aslında bakarsanız poliçenin yapılması sadece bir iradeye kalmış oluyor.”


Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Çoğu yerde söylentiyle işte çok farklı şeyler duyuyoruz. Buradan tekrar belirtmek istiyorum. Poliçe yapımıyla alakalı yani sigorta yapımıyla ilgili sağdan soldan söylenenlerle değil, bizim arkadaşlarımızın söyledikleriyle lütfen işlem yapılsın, buna göre hareket edilsin. Ben zaten ilgili arkadaşlarımıza da gerekli talimatı verdim, bu hasar belirleme ve tespit çalışmalarından sonra Türkiye’de arkadaşlarımızın gitmediği, uğramadığı, bunların anlatılmadığı hiçbir nokta olmayacak. Çünkü biz bu konudaki hani sadece duyumlara ya da söylentilere göre sigorta yapılmadığıyla ilgili de maalesef bazı bilgiler edinmiş olduk bu süreçte. Dolayısıyla mutlaka halletmemiz gereken başka bir husus.”


“Zirai don olayında yağlı tohumların etkilenmesi söz konusu olmadı”


Bakan Yumaklı, gündeme getirilen bazı konulara ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:


“Bu olaydan sonra gerçekliği maalesef bizim tarafımızdan bu şekilde olmadığı ifade edilen hususların tekrar tekrar gündeme getirildiğini görüyoruz. Ne peki bu? Bu zirai don olayında etkilenen sadece meyve türleri oldu, bu bahsetmiş olduğum 16 tür. Bunun dışında ülkemiz için önemli olan stratejik ürünler diye tabir ettiğimiz buğday, arpa ve benzeri hububat, fasulye, nohut, mercimek gibi baklagiller, ayçiçeği ve kanola gibi yağlı tohumların etkilenmesi söz konusu olmadı. Yani şöyle bir ibare var, kullanılıyor bu, ‘Artık yurt dışına bağımlıyız, gıda arz güvenliği açısından çok büyük sorun olacak ülkemizde.’ Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Bahsetmiş olduğum etki bu ürünlerde oldu, bu ürünlerin yetiştirildiği illerde oldu. Ülkemizin herhangi bir şekilde gıda arz güvenliğine ilişkin problem yaşaması söz konusu değil. Bu sözleri söyleyenlerin amaçlarını kendilerine bırakıyorum.


Hatta ben bu uyarıyı yaptıktan sonra, ‘Köylüye niye böyle söylüyorsun?’ diyorlar diye de başka dedikodu yayılmaya başladı. Benim burada bahsettiğim üreticiler, köylüler, çiftçiler değil; sorumluluk sahibi olması gereken, temsiliyeti olanların bu konulardaki açıklamaları. Bunun ne üreticiye ne tüketiciye faydası var, sadece tabiri caizse kaos ortamı oluşturmakla ilgili bir niyet. Hiçbir şekilde bunlara itibar edilmemesini özellikle istirham ediyorum. Bizim ülkemiz güçlü bir ülke, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konulardaki hassasiyetini herkesin bildiğini de görüyoruz, müşahede de ediyoruz. Dolayısıyla bunlara vaziyet ederken hiç olmayan bazı ortamların varmış gibi sunulmasının da doğru olmadığını, hiçbir kimseye fayda sağlamayacağını ve bu düşüncelerin art niyetli düşünceler olduğunu tekrar ifade etmek istiyorum.”


Yumaklı, 16 ürünün ekildiği ve hasadının yapıldığı illere “geçmiş olsun” dileklerini iletti.





Kaynak TRT

Copyright © 2025 Son Dakika Haber