Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayiinde geldiği noktayı gösteren en somut örneklerden biri de Baykar imzalı insansız savaş uçağı KIZILELMA… Henüz son derece yeni bir platform olmasına rağmen alışılageldiği üzere Selçuk Bayraktar ve ekibi o kadar hızlı ilerledi ki, KIZILELMA’nın operasyon kullanımına gerçekten de çok az kaldı.
KIZILELMA şimdi bir eşiği daha aşacak ve tek seferde bugüne kadarki en uzun uçuşunu gerçekleştirecek. KKTC’nin ev sahipliğinde 1-4 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek TEKNOFEST kapsamında ziyaretçilerin karşısına çıkacak KIZILELMA’nın Çorlu’dan kalkış yapması ve KKTC’de Geçitkale Havaalanı’na inmesi bekleniyor.

“Hava üstünlüğü için kritik önemde”
Savunma Sanayii Uzmanı Kadir Doğan, bu tarihi uçuşun sadece KIZIELMA ve teknik bazı detaylar üzerinden okunamayacak kadar değerli olduğu görüşünde.
Elbette madalyonun ‘mesaj’ kısmına geleceğiz ancak öncesinde platformla ilgili bakış açısını aktarıyor Doğan. KIZILELMA’nın şu anda elimizdeki en hızlı insansız hava aracı olduğunu anımsatıyor ve farklı konfigürasyonlarla çeşitli görevler üstlenebileceğinin altını çiziyor.
“Belirli ölçülerde it dalaşına girebilecek, özellikle sahip olacağı yerli AESA radar ile biraz daha hava-hava görevlerinde yer alacak bir araçtan bahsediyoruz.” diyor Doğan. insanlı sistemlerle de birlikte kullanılması beklenen KIZILELMA’nın hava üstünlüğü sağlanmasında çok kritik bir rol oynayacağını anlatıyor.

“KKTC uçuşu çok kritik mesajlar da içeriyor”
Kadir Doğan, KIZILELMA’nın muhtemel görevleri göz önüne alındığında bu iş için halihazırda dünyada operasyonel olarak kullanılabilen bir hava aracı bulunmadığı bilgisini de paylaşıyor.
Ancak tüm bu teknik bazı yorumların yanında KIZILELMA’nın KKTC uçuşunun Ankara adına önemli mesajlar da içerdiğini belirtip, şöyle devam ediyor:
“Yaklaşık bin kilometre görev yarıçapı olduğunu düşündüğümüz zaman aslında bu gibi görevler KIZILELMA’nın zaten kabiliyetleri arasında yer alıyor.
Ancak işin bir de başka boyutu var… Özellikle KKTC’nin varlığı, orada kurulacak muhtemel bir hava üssü gibi olasılıkları ele alınca tablo değişiyor. Çünkü böyle bir durumda Türkiye doğal olarak hem Suriye hem de İsrail’e çok yakın bir bölgede operasyonel olarak aktif hale geliyor.
Bu nedenle bence KIZILELMA’nın KKTC’ye uçuşunu sadece Güney Kıbrıs penceresinden okursak eksik kalırız. Emin olun İsrail bu yolculuktan çok daha büyük anlamlar çıkaracak. Ankara-Tel Aviv hattında ‘Suriye’de artan varlık’ üzerinden süregelen bir durum var.
Türkiye, belki de KIZILELMA’nın KKTC uçuşu üzerinden sadece Suriye tarafında değil Doğu Akdeniz üzerinden de ‘burnunuzun dibindeyiz’ diyor. Böyle bir mesajı elinizdeki en değerli platformlardan biri üzerinden vermek günün sonunda siyasi bir anlam da içeriyor.
Ancak Türkiye bayrak gösterdiği her yerde barışa, huzura ve güvenliğe hizmet eden bir ülke. Bu nedenle KKTC uçuşunu da KIZILELMA’nın gövde gösterisini de tansiyonu yükseltmeye yönelik bir hamle olarak değil, sadece gerektiğinde kullanılabilecek imkan ve kabiliyet gösterimi olarak düşünmek gerek.”