Published
4 saat agoon
By
admin
Dünya, 2024 sonlarından bu yana Pasifik Okyanusu’ndan yükselen hava sistemlerinin etkisi altında. “La Nina” olarak bilinen bu doğa olayı, bazı bölgelerde kuraklığa yol açarken, bazı yerlerde ise sel ve fırtınalarla etkisini gösterdi. Tropikal kuşakta rüzgar desenlerini, yağış dağılımını ve sıcaklıkları değiştiren bu sistem, küresel ölçekte hava durumunu adeta yeniden şekillendirdi. Ancak 2025 ilkbaharıyla birlikte bu etkiler zayıflamaya başladı. Pasifik Okyanusu’ndaki deniz yüzeyi sıcaklıkları normale dönerken, El Nino-Güney Salınımı (ENSO) döngüsü nötr faza geçiş sinyalleri vermeye başladı.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Mart ayında yayımladığı güncel raporunda Mart-Mayıs 2025 döneminde nötr koşulların görülme olasılığını yüzde 60 olarak açıkladı. Columbia Üniversitesi bünyesindeki Uluslararası İklim ve Toplum Araştırma Enstitüsü (IRI) ise Nisan 2025 itibarıyla yaz boyunca bu nötr dengenin süreceğini bildirdi.
Peki bu küresel gelişme Türkiye’de hava durumunu nasıl etkileyecek? Yağışlar artacak mı? Sıcaklıklar düşecek mi? Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi ve İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt merak edilen soruları yanıtladı.
Nötr faz sırasında Güney Amerika’dan denize doğru esen Alize rüzgarları El Nino dönemine göre daha hızlı oluyor. Dünya ekosistemi açısından çok büyük bir zarar teşkil etmiyor.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi ve İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt
La Nina ve El Nino, son yıllarda hava durumu konuşulurken en çok duyduğumuz iki kavram haline geldi. Bu doğa olayları, Pasifik Okyanusu’ndaki sıcaklık değişimlerinden kaynaklanıyor ve sadece okyanusla sınırlı kalmayıp tüm dünyada sıcaklık ve yağış düzenini etkileyebiliyor. Yani bir bölgede kuraklığa neden olurken, başka bir yerde sağanak yağışları beraberinde getirebiliyor.
Peki bu sistem tam olarak nasıl işliyor? Hangi koşullarda La Nina, hangi durumda El Nino devreye giriyor? Yanıtını Dr. Bozyurt’tan öğreniyoruz:
“Güney Amerika’da karadan denize doğru esen Alize rüzgarları giderek hızını artırarak kıyıdaki sıcak su kütlesini açığa doğru sürüklüyor ve dipten soğuk su geliyor. Bu, etkisini artırarak Pasifik’te bir soğuk havuz oluşturuyor. Söz konusu soğuk havuz da atmosferi etkileyerek La Nina yıllarında küresel ortalama sıcaklıkta düşüşlere yol açıyor. Aynı zamanda La Nina yıllarında kışlar daha soğuk ve yağışlı geçiyor.”
El Nino’da ise durum tersine dönüyor… Bu kez karadan denize doğru esen alizeler birdenbire hız keserek veya yavaşlayarak giderek etkisini azaltıyor. Avustralya tarafına doğru sürüklenmiş olan sıcak su kütlesi bu sefer geriye doğru geliyor. Sıcak su kütlesi, özellikle Pasifik Okyanusu’nun orta kısımları ve Güney Amerika kıyılarını etkilemeye başlıyor. Dr. Bozyurt, “Normalde yağış görülmeyen yerlerde yağmur yağıyor. Özellikle Amazon havzası başta olmak üzere ekvatoral yağmur ormanlarının pek çoğunda kuraklık baş gösteriyor. Aynı zamanda Pasifik’te bir sıcak su havuzu oluştuğu için küresel ortalama sıcaklığa katkıda bulunuyor” diye özetliyor El Nino etkisini.
Gelelim El Nino-Güney Salınımı (ENSO) döngüsüne, yani nötr faza… “La Nina’nın biraz daha zayıflatılmış şekli diyebiliriz” şeklinde özetliyor Dr. Bozyurt… La Nina ya da El Nino gibi büyük etkileri olmuyor. “Nötr faz sırasında Güney Amerika’dan denize doğru esen Alize rüzgarları El Nino dönemine göre daha hızlı oluyor” diyen Dr. Bozyurt, “Dünya ekosistemi açısından çok büyük bir zarar teşkil etmiyor. Yine ekvatoral yağmur ormanları yağışları alıyor. Amazon havzasında da yağışlar düşüyor. Ancak küresel ortalama sıcaklığa ne olumlu ne olumsuz bir katkıda bulunuyor” şeklinde devam ediyor.
Dünyanın nötr faza geçtiği bu günlerde akıllara takılan sorulardan biri de bu durumun Türkiye’yi nasıl etkileyeceği. Peki, önümüzdeki günlerde Türkiye’de sıcaklıklar ve yağış miktarında ne gibi değişiklikler bekleniyor? “Hava sıcaklığından belirgin bir artış beklenmiyor” vurgusu yapan Dr. Bozyurt’un yaz aylarına ilişkin tahminleri ise şöyle:
“Artan küresel ısınmadan dolayı artık yazlar genelde sıcak geçiyor biliyorsunuz. Ancak geçen seneki kadar aşırı sıcak geçeceğini düşünmüyorum. Hava sıcaklıkları haziran ve temmuzun ilk yarısı biraz daha mevsim normalleri civarında olabilir. Temmuzun ikinci yarısından sonra ve ağustos-eylül ayını kapsayan dönemde ise sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerine çıkacağını düşünüyorum.”
Yağışların ise mevsim normalleri civarında seyretmesi bekleniyor. Önümüzdeki 15 günlük süreçte Türkiye genelinde yağışlar mevsim normallerinin biraz altına düşse de mayıs ve haziran döneminde, özellikle iç kesimlerde konveksiyonel yağışlar mevsim normalleri civarında görülecek.
Ani hava olayları, tüm dünyada olduğu gibi artık Türkiye’de de giderek daha sık yaşanıyor. Nötr faz döneminde bu durum yine değişmeyecek. Yani kavurucu sıcakların hemen ardından aniden başlayan sağanak yağışlar ve sel baskınları görülebilecek.
Nötr fazın fazla zararı olmasa da kısa sürmesi bekleniyor. Dr. Bozyurt, “2025’in kasım veya aralık ayında bir El Nino ortaya çıkabilir” öngörüsünde bulunuyor:
“Dünya 2023-2024’teki El Nino’nun etkilerini henüz atlatmışken yeniden başlarsa; bu kez küresel ortalama sıcaklığa büsbütün katkıda bulunacak. Zaman sonbaharda mevsim normalde üzerinde sıcaklıklar yaşanabilir. Özellikle 2025-2026 kışı eğer El Nino’nun etkisi olursa son derece ılıman ve sıcak bir kış olarak kayıtlara geçebilir. 2026 yılında özellikle yeni rekorlara imza atılabilir diye düşünüyorum.”