Dawn’ın haberine göre Dar, Ulusal Güvenlik Komitesinin üst düzey toplantısının ardından basına gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dışişleri Bakanı Dar, Hint tarafının Pakistan’ı Pahalgam’daki terör saldırısıyla ilişkilendirmeye çalışmasını reddederek “Hindistan, defalarca suçlama oyununu oynadı ve eğer Pakistan’ın (Pahalgam’da) dahli olduğuna dair bir kanıt varsa lütfen, bunu bizimle ve dünyayla paylaşın.” dedi.
Hint istihbaratının Cammu Keşmir’deki Srinagar kentinde bazı “yabancı uyruklulara” patlayıcı madde temin ettiğini öne süren Dar, “Bunları nereye göndermeye çalıştıklarını tahmin edebilirsiniz. Savunma konusunda hazırlıklıyız. Eğer birileri herhangi bir maceraya kalkışırsa, geçmişte de denediler, dolayısıyla bu sefer onlar için daha da kötü olacak.” ifadelerini kullandı.
Dar’dan “Ordu tamamen hazırlıklı” mesajı
Dar, Ulusal Mecliste yaptığı konuşmada da meclis üyelerini, dün Ulusal Güvenlik Konseyinde alınan kararlar konusunda bilgilendirdi, Hindistan ile yaşanan gerilime ilişkin 26 ülkeye brifing verildiğini kaydetti.
Hindistan’ın, Pakistan’ın adını doğrudan kullanmaktan kaçınarak terör saldırısında parmağının bulunduğunu ima ettiğine dikkati çeken Dar, Hindistan’ın bu imalarının herhangi bir temele dayanmadığını ve buna dair kanıtlarının olmadığını vurguladı.
Dar, “İndus Suları Anlaşması”nın Pakistan halkı için hayati önem taşıdığını, tek taraflı askıya alınamayacağını, anlaşma uyarınca taraflar arası uzlaşma gerektiğinin altını çizdi.
Pakistan ordusunun “tamamen hazırlıklı” olduğunu ifade eden Dar, herhangi bir düşmanca eyleme karşı kararlı yanıt verileceği uyarısında bulundu.
Pakistan Senatosundan Hindistan’ın “yanlış girişimlerine” karşı kararlılık mesajı
Pakistan’da Senato, bugün, Hindistan’ın herhangi bir “yanlış girişimine” sert, hızlı ve kararlı karşılık verileceğini vurgulayan kararı oy birliğiyle kabul etti.
Kararda Pakistan’ın su meselesi ya da askeri provokasyon da dahil her türlü saldırıya karşı egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmaya tam muktedir ve hazır olduğunun altı çizildi.
Pakistan halkının barışa bağlılığını sürdürdüğü ancak hiç kimsenin ülkenin egemenliğini, güvenliğini ve çıkarlarını ihlal etmesine izin vermeyeceği vurgulanan kararda terörizmin her şekli kınandı.
Kararda, Hindistan’ın Pakistan’ı Pahalgam saldırısıyla ilişkilendirmeye yönelik tüm anlamsız ve temelsiz girişimleri şiddetle reddedildi.
Ayrıca, kararda Hindistan’ın “İndus Suları Anlaşması”nı askıya almaya yönelik hukuksuz ve tek taraflı beyanı da kınanarak bunun anlaşmanın açık ihlali olduğu ve savaş eylemi anlamına geldiği ifade edildi.
Pakistan’da siyasi partilerden Hindistan’a tepki
Pakistan’da siyasi partiler de Hint hükümetinin terör saldırısının ardından aldığı bazı “düşmanca” tedbirleri kınadı.
Pakistan Ulusal Meclis Başkanı Serdar Ayaz Sadık, “İndus Suları Anlaşması”nın hiçbir şartta tek taraflı iptal edilemeyeceğini ve ülkesinin buna izin vermeyeceğini vurgulayarak Dünya Bankasının garantörlüğünü hatırlattı.
Pakistan Halk Partisi liderlerinden eski Sindh Eyaleti Bilgi, Ulaştırma ve Toplu Taşıma Bakanı Sharjeel Memon da Hindistan’ın su anlaşmasına yönelik tedbirini kınayarak bunun bölgesel barışa karşı ciddi tehdit oluşturduğunu ileri sürdü.
Birleşik Halk Hareketi (MQM-P) lideri Dr. Halid Makbul Sıddıki de düzenlediği basın toplantısında Hindistan’ın sadece bölgesel istikrar için değil küresel barış için de ciddi tehdit oluşturduğunun artık aşikar olduğunu savundu.
Hindistan’ın “su saldırganlığını” kınayan Sıddıki, Yeni Delhi yönetiminin Dünya Bankasının aracılık ettiği uluslararası su anlaşmasını tek taraflı feshetme yetkisinin olmadığı uyarısında bulundu.
Eski Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi de hükümeti Hindistan’ın eylemine güçlü yanıt vermeye çağırarak “Ancak aynı zamanda böyle bir durumda güçlü ve birleşik bir duruş sergilemek için evimizi düzene sokmamız gerekecek. Bunun için de siyasi istikrara ve tüm önemli konularda uzlaşmaya ihtiyacımız var.” dedi.
Hint hükümetinden “güvenlik zafiyeti” itirafı
Hindistan hükümeti, saldırının ardından tüm siyasi partilerin katılımıyla yaptığı üst düzey toplantıda Pahalgam’daki son terör saldırısında güvenlik zafiyetinin olduğunu kabul etti.
India Today’in haberine göre, toplantıda muhalefet liderinin “Güvenlik zafiyeti mi var?” sorusu üzerine Hint hükümetinden bir yetkili, “Eğer hiçbir şey yanlış gitmemiş olsaydı neden burada oturalım? Bir yerlerde bulmamız gereken eksiklikler var.” yanıtını verdi.
Ayrıca, muhalefet partileri, toplantıda terör saldırısına geç müdahale edildiğine dair yetkililere eleştirilerde bulundu.
Keşmir sınır hattında Pakistan ile Hint güçleri arasında çatışma
Pakistan ile Hindistan arasındaki Cammu Keşmir Kontrol Hattı’ndaki bazı noktalarda askeri birlikler arasında “küçük çaplı karşılıklı çatışmalar” yaşandığı bildirildi.
NDTV’nin haberine göre, askeri kaynaklar, dün gece Cammu ve Keşmir’deki Kontrol Hattı boyunca Pakistan birlikleri tarafından Hint mevzilerine açılan ateşe ordunun karşılık verdiğini iddia etti.
Hint tarafı, olaylarda herhangi bir can kaybının olmadığı bilgisini paylaştı.
Öte yandan, Hindistan Genelkurmay Başkanı Upendra Dwivedi, bölgede incelemelerde bulunmak üzere Cammu ve Keşmir’deki Srinagar kentine geldi.
Pahalgam terör saldırısı
Hindistan’ın idaresindeki Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde silahlı kişilerin 22 Nisan’da turistlere ateş açması sonucu 26 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.
Terör saldırısı sonrası Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Suudi Arabistan’daki resmi ziyaretini yarıda keserek Yeni Delhi’ye dönmüştü. Modi, başkente varışının hemen ardından üst düzey yetkililerin katılımıyla, durumu değerlendirmek için güvenlik toplantısı düzenlemişti.
Hint yetkililer, saldırıyı düzenleyenlerin “Pakistan’dan geldiği” suçlamasında bulunmuştu.
Hindistan, “İndus Suları Anlaşması”nı askıya almış, Yeni Delhi’de görevli Pakistanlı müsteşarların bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istemiş ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerinin askıya alındığını, daha önce verilen tüm vizelerin iptal edildiğini duyurmuştu.
Öte yandan Pakistan, suçlamaları reddederek Hindistan’ın İslamabad’daki diplomatik personel sayısına sınırlama getirmiş, “İndus Suları Anlaşması”nın dışına çıkılarak nehirlere yapılacak müdahaleleri “savaş nedeni” sayacağını ilan etmiş, Hindistan ile her türlü ticareti askıya almış ve hava sahasını kapatmıştı.
Pakistan hükümeti, ayrıca Hindistan vatandaşlarına verilen tüm vizelerin askıya alındığını duyurmuştu.
İslamabad yönetimi, Hindistan’la 1971’deki savaşın ardından imzalanan ve taraflar arasında Kontrol Hattı’nı (LOC) kuran Simla Antlaşması’nı da askıya alabileceğini ima etmişti.
