Son Dakika

Avrupa’da elektrik kesintisi: Neler oluyor?

Published

on



İspanya, Portekiz başta olmak üzere Fransa, Belçika ve Andorra’nın bazı kesimlerinde dün sabah geniş çaplı elektrik kesintisi meydana geldi. Avrupa’nın güneybatısında milyonlarca insanı elektriksiz bıraktı.


Madrid, Barselona ve Lizbon gibi büyük şehirlerde ulaşım sistemleri durdu, internet bağlantısı kesildi, trafik ışıkları çalışmadı ve bankalar dahil olmak üzere pek çok hizmet verilemedi.

[Fotoğraf: AA]


Elektrik talebinin sadece İspanya’da yüzde 60’ı beş saniyede kaybedildi. Bu, Avrupa enerji şebekesi tarihindeki en büyük ani çöküşlerden biri olarak kayıtlara geçti.


Kesintinin nedenine dair henüz resmi bir açıklama yapılmasa da, siber saldırı ihtimali ve yenilenebilir enerji kaynaklarının sistem üzerindeki etkileri gibi birçok olasılık gündemde. Avrupa Birliği’nin ortak enerji ağı ENTSO-E’ye bağlı ülkelerde yaşanan bu kesinti, kıtanın enerji altyapısındaki kırılgan noktaları yeniden gündeme taşıdı.


Peki, bu denli büyük bir kesinti neden meydana geldi?


Siber saldırı mı, teknik arıza mı?


Elektrik Yüksek Mühendisi Dr. İzzet Alagöz, Avrupa genelindeki bu büyük kesintinin arkasında siber saldırı ihtimalinin ciddi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Alagöz’e göre, modern şebekelerdeki çeşitlilik – özellikle güneş enerjisi ve elektrikli araçlar için kurulan şarj istasyonları – sistemin siber güvenliğini zayıflatabiliyor:


“Invertör kullanan sistemler, siber saldırılara daha açık hale geliyor. Güneş ve rüzgar mutlaka olmalı ama iyi yönetilmeli.”


Ancak Alagöz, teknik nedenlerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Avrupa şebekesinin 50 Hz frekansla senkron çalıştığını hatırlatan Alagöz, üretim ve tüketim dengesinin bozulmasının sistemin kendini otomatik olarak kapatmasına neden olabileceğini söylüyor:


“İspanya gibi ülkelerde yenilenebilir enerji çok yaygın ama yeterli depolama yok. Bu da arz-talep dengesizliğinde şebekeyi çökertiyor.”


Alagöz’e göre, güneş ve rüzgar santralleri yüksek kapasiteye sahip olsa da, depolama altyapısı zayıf olduğu için dalgalanmalara karşı şebeke savunmasız kalıyor. Bu durum, “ucuz enerji üretiminin” görünmeyen riskleriyle karşı karşıya bırakıyor Avrupa’yı.

“Güvenlik maliyetten öncelikli olmalı.”

Elektrik Yüksek Mühendisi Dr. İzzet Alagöz

[Fotoğraf: AA]


Şebekelerde domino etkisi


İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Ergen ise, şebekelerdeki yüksek bağlantı düzeyinin hem avantaj hem de risk barındırdığını söylüyor. ENTSO-E ağı sayesinde ülkeler arasında enerji transferi yapılabiliyor, ancak bu yapı aynı zamanda bir zincirleme etkiye açık.

“Avrupa şebekesi senkron çalışıyor. Bir yerdeki frekans sapması, diğer bölgeleri de etkileyebiliyor.”

Prof. Dr. Mustafa Ergen


Ergen, İspanya’daki yüzde 60’lık talep kaybının birkaç saniye içinde gerçekleşmesini, şebekenin frekans dengesinin aniden bozulmasına bağlıyor. Bu tür bir senkronizasyon kaybı, jeneratörlerin birbirine ters güç göndermesiyle sistemin otomatik olarak kapanmasına neden oluyor.


Ayrıca, atmosferik etkilerin de göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Yüksek sıcaklık farkları ve rüzgar nedeniyle iletim hatlarında titreşimler meydana geliyor, bu da hatların senkronizasyonunu bozarak koruma sistemlerinin devreye girmesine neden olabiliyor.


Avrupa için alarm zilleri mi çalıyor?


İspanya, elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payını yüzde 50’nin üzerine çıkardı. Ancak bu sistemler, istikrarsız doğaları gereği şebekeyi daha hassas hâle getiriyor. Rüzgarın durması ya da güneşin bulutla kapanması gibi anlık değişimlerde, üretim düşerken tüketim devam ediyor ve denge bozuluyor.


Alagöz ve Ergen’in ortak görüşü, bu kaynakların “atıl enerjilerle” desteklenmesi gerektiği yönünde. Özellikle batarya depolama sistemleri, ani düşüşleri telafi etmekte kritik rol oynayabilir. Bunun yanı sıra yapay zekâ destekli akıllı şebekeler ve yüksek hızlı tepki veren inverter teknolojileriyle riskler minimize edilebilir.


Bu kesinti, Avrupa Birliği’nin enerji politikalarında yeni düzenlemeleri gündeme getirebilir. Almanya ve Fransa dışında birçok ülke şebeke güvenliği açısından yeterince donanımlı değil. Uzmanlara göre, Almanya dışındaki ülkelerin de daha fazla yatırım yapması şart. Aksi halde, bu tür kesintiler tekrar yaşanacak:

“Bu bir kehanet değil. Teknik veriye dayanarak söylüyorum; bu sadece başlangıç.”

Dr. İzzet Alagöz


Avrupa’nın gelecekteki enerji arz güvenliği, sadece yenilenebilir enerji yatırımlarına değil, aynı zamanda bu yatırımların sürdürülebilir ve güvenli bir altyapıyla desteklenmesine bağlı olacak. Batarya depolama sistemleri, mikro-şebekeler, HVDC hatları ve siber güvenlik önlemleri artık lüks değil; bir zorunluluk.

[Fotoğraf: AA]


Tek noktadan çöküş riski artıyor


Avrupa şebekesi, tüm kıtayı kapsayan entegre bir yapı sayesinde bugüne kadar verimli çalıştı. Ancak yaşanan bu kesinti, bu yapıdaki zayıf noktaları ve “tek noktadan çöküş” riskini gözler önüne serdi. Uzmanlara göre, çözüm daha yerel, daha esnek ve daha dayanıklı sistemlerden geçiyor.


Avrupa şimdi şu soruyla yüzleşmek zorunda: Ucuz enerji mi, güvenli enerji mi?


Ya da belki her ikisi… ama yalnızca daha akıllı bir altyapıyla.



Kaynak TRT

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trend

Exit mobile version