Son Dakika
Türkiye’nin kahramanlara hediyesi: Dünya pilotlar günü
Onlar gökyüzünün isimsiz kahramanları… Askeri uçak uçuran da sivil hava yolunda görev üstlenen de organ, ilaç, erzak gibi hayati önemde yük taşıyan da kargo uçağını havalandıran da onlar. Pilotlardan bahsediyoruz. Her yıl 26 Nisan tarihi Dünya Pilotlar Günü olarak kutlanıyor.
Aslında bu tarih ülkemiz havacılığı için de son derece önemli. Türk Hava Yolları (THY) Pilotları Derneği tarafından belirlenen bu gün, Türk Hava Kuvvetlerinin bir numaralı pilot brövesi sahibi Fesa Evrensev’in ülkemiz semalarındaki ilk uçuşunun da tarihi. Ki Evrensev aynı zamanda THY’nin ilk genel müdürü.
THY pilotları son teknolojiyle eğitim alıyor
Dünya Pilotlar Günü kapsamında THY’den iki değerli pilotla görüşmek üzere Florya’daki Sedat Şekerci Kampüsü’ne gidiyoruz. Burası pilotların da bu mesleğe adım atacak adayların da her türlü eğitimi alabildiği bir tesis.
Sorumlu Kaptan Pilot Numan Manka ve İkinci Pilot Adem Fatih Eser ile tesisi kısaca turladıktan sonra uçuş simülatörlerinin bulunduğu alana geçiyoruz. Kampüste bulunan tüm sistemler alanının en iyilerinden. Son teknolojiyle donatılmış bu yerde THY pilotları ve pilot adayları uluslararası standartlarda eğitim alıyor.
Kampüsteki imkan ve kabiliyetleri görünce THY’nin kendi alanında nasıl bu denli büyük bir dünya markası olduğu daha iyi anlaşılıyor.
“Çocukluk hayalimin peşinden gittim”
Sorumlu Kaptan Pilot Numan Manka, çocukken pilot olma hayali kuran milyonlarca kişiden biri. Ancak o bu hayalini hiç bırakmamış ve tüm engellere rağmen bu hedefinin peşinden koşmuş.
Aslında o yıllarda ‘yolcu uçaklarına pilot olmak’ gibi bir hayalin mümkün olmadığını hatırlatarak anlatmaya başlıyor Manka. Doğal olarak onun düşü de ‘savaş uçağı uçurabilmek’ isteğiyle başlıyor. Hava Harp Okulu sınavlarına giriyor, başarılı oluyor ancak son aşamada gözündeki estetik bir kusur nedeniyle eleniyor.
“Yine de pes etmedim.” diyor Manka. ODTÜ’yü kazanıyor ve buradan uçak mühendisi olarak mezun oluyor. Öğrencilik hayatında da yine havacılıktan kopmamak adına paraşüt kursları da dahil olmak üzere çeşitli etkinliklere katılıyor.
Gazete ilanıyla değişen hayatlar
Bir gün gazetede THY’nin ilanını gördüğünü ve o günden bu yana tüm hayatının değiştiğini söylüyor Numan Manka. İlanda, üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olanların pilotluk sınavına girebileceği yazıyor.
Manka sınava giriyor, kazanıyor ve 16 arkadaşıyla birlikte eğitim için Yugoslavya’daki pilot okuluna gidiyor. Ardından yurda dönüyor ve kullanacakları Boeing 727 uçakları için de özel bir eğitimden daha geçiyor. Tüm bunların ardından da pilot olmaya hak kazanıyor.
Meslekte 38. yılını dolduran Manka için ilk dönemler zorlu oluyor. “O yıllarda kaptan pilotlar da öğretmen pilotlar da hep asker kökenliydi. ‘Askeriye dışında bir yerden pilot çıkmaz’ düşüncesi hakimdi. Bu da bizi üzüyordu.” diyor.
Ancak pilot olmanın çok güzel tarafları da olduğunu ekliyor. Mesleğini söylediğinde insanların yüzünde beliren hayranlıkla karışık saygı duygusunun ya da acil ihtiyaç duyulan bir ilacı uçakla yetiştirmenin çok ama çok iyi hissettirdiğini anlatıyor.
“Uçuş baskısını eğitimlerle aşıyoruz”
Pilot olmak çok büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Bunun üzerlerinde bir baskı yaratıp yaratmadığını soruyoruz Kaptan Pilot Manka’ya. Bu sorumluluğun bilinci olduklarının altını çizip, devam ediyor:
“Bu durum bize ekstra bir baskı getirmiyor. İşimizi daha iyi yapabilmemiz adına motivasyon sağlıyor. Kuralları/prosedürleri harfiyen uygulamak, limitlerimizden kesinlikle sapmamak, bilgi düzeyimizi de sağlımızı da en üst seviyede tutmak bu işin reçetesi.
Uçuş öncesinde ekip arkadaşlarımızla toplanır ve gerekli tüm detayları kendi aramızda konuşuruz. Uçuş planımız, hava durumları, meydan bilgileri gibi hususların üstünden geçeriz. Hiçbir şeyi şansa bırakmayız. Tabi böyle olunca işler tıkır tıkır yürür ve stres ya da gerilim yaşanmaz.
Ayrıca THY pilotları olarak çok üst düzey eğitimlerden geçiyoruz. Öğrendiklerimizi de her 6 ayda bir tazele eğitimleriyle yeniliyoruz. Havada karşılaşmadığımız anormal gelişmelere ya da acil durumlara karşı da sürekli simülasyonlarda pratik yaparız. Eğitim hep hayatımızda…
Pilotluk gençlerin, çocukların en büyük hayallerinden biri olmaya devam ediyor. Onlara tavsiyem bu mesleğe gönül vermeleri. Beden sağlıklarını da en üst düzeyde tutmaları. Pilotluk fedakarlık gerektiren bir iş. Sevdiğiniz insanların en güzel anlarında yanlarında olamadığınız zamanlar da oluyor. Artık söylemeye gerek bile yok ama biz yine de ekleyelim… Yabancı dillerini de mutlaka en üst seviyeye çıkarmaya gayret etsinler.”
“Uçağın bir adım önünde olmamız şart”
İkinci Pilot Adem Fatih Eser de THY ailesine nispeten yeni katılan son derece başarılı genç biri… Onun hikayesi daha da farklı. Çünkü her çocuk gibi pilot olma hayali kurmamış aynı zamanda rol-model olarak gördüğü babasının pilot olması da onu çok etkilemiş.
Şimdi baba-oğul aynı çatı altında bu değerli mesleği icra ediyor. Pilot Eser, son derece zorlu eğitim süreçlerinden geçtiklerini hatırlatıyor ve “Çok zorlandığımız anlarda dahi şirket içerisinde bize hep destek olundu. Pilot olarak her zaman uçağın bir adım önünde olmalısınız. Elbette bir baskı oluyor ancak uçuş öncesinde ve sırasında elimizdeki bilgilerin sürekli üzerinden geçerek bunu aşıyoruz.” diyor.
Pilot olmanın pek çok avantajı da beraberinde getirdiğinden bahsediyor Adem Fatih Eser. Dünyadaki çok farklı kültürleri görme imkanları olduğunu dile getirip, “Başka ülkeleri gezmek, başka hayatlara şahit olmak çok güzel bir duygu. Bu da bize ekstra bir enerji ve motivasyon sağlıyor.” diyerek sözlerini tamamlıyor.
